Kayıtlar

Mayıs, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Resim
AHMET MİTHAT EFENDİ Bez tüccarının oğludur.Orta halli birisidir.Babası erken yaşta vefat etmiştir.Hafız Ağa adında bir üvey ağabeyi vardır.Dönemin en önemli devlet adamı Mithat Paşa Hafız Ağa'yı himayesine almıştır.Ağabeyi ile birlikte Balkanlara Niş'e gitmiştir.Rüştiyeyi orada bitirmiştir.1863 yılında eğitimini tamamlayan Ahmet Mithat camide dersler vermiştir.Dragon Efendi'den Fransızca dersleri almıştır.Bu dönemde Mithat Paşa'nın desteğiyle "Tura" gazetesini çıkarılmıştır.Ahmet Mithat bu gazetede görev almıştır.Bunun üzerine Mithat Paşa onu da himayesine almıştır.Daha sonra Mithat Paşa Bağdat valisi olarak göreve atanmıştır.Bağdatta "Zevra" adında bir gazete çıkarmışlardır.Bağdat'a gidiş esnasında Osman Hamdi Bey (Kablumbağa Terbiyecisi'nin ressamı) onun yol arkadaşıdır.Ahmet Mithat'a çeşitli kitapların olduğu bir liste vermiştir.Onun için Fransa'dan kitap getirir onu tercüme yapmaya yönlendirir.Daha sonra Ahmet Mithat İstanb...

Recaizade Mahmut Ekrem

Resim
RECAİZADE MAHMUT EKREM Mesleği memurluktur.İstanbul'un zengin kişilerinden biridir.Şiirlerinde bireysel sıkıntılarını aktarmıştır. Mekteb-i Mülkiye'de edebiyat öğretmenliği yapmıştır.Anlattığı derslerden "Talim-i Edebiyat" adlı bir eser yazmıştır. Mekteb-i Sultani'de de görev yapmış,Tevfik Fikret gibi isimleri yetiştirmiştir. Servet-i Fünun dergisindekilere yol göstericilik yapmıştır.Teorisyen özelliği ortaya çıkar. Talim-i Edebiyat eseriyle güzel sanatlarla edebiyat arasındaki ilişkiyi değerlendiren ilk kişidir. Talim-i Edebiyat adlı eserinde "sanatın amacı güzelliktir" "Sanatın ortaya çıkmasında iki unsur vardır;biri güzellik,diğeri aşktır." ifadelerine yer vermiştir. Ona göre bir sanat eserinin güzelliğini ortaya çıkaran unsur konu ve üslup arasındaki uyumdur. KONU GÜZELLİĞİNİ SAĞLAYAN UNSURLAR: Duygu Güzelliği: Duygu edebi eserde bulunmalıdır.Duygunun olmadığı eser renksiz bir tabloya benzer.Onu derinden kavrar. Düşünce Güzelliğ...
       ABDÜLHAK  HAMİD  TARHAN Abdülhak batı kültürü, eğitimi ve edebiyatı içinde yoğrulmuş birisidir. Edebiyatımız içinde bizim için en önemli tarafı Divan Edebiyatı nazım biçimlerini bırakmış olmasıdır. Yeni nazım biçimlerini kullanma ,Avrupa edebiyatının etkisiyle bunları şiirlerine yansıtması açısından bir ilktir. Gözlem yeteneğinin yüksek olmasından dolayı günlük hayattan izlenimlerini ve günlük olayları şiirlerine yansıtır. Genel olarak aruz veznini kullanmış birisidir.Bununla birlikte "MUKAFFA" adını verdiği duraksız bir nazım ölçüsünü de kendisi bulmuş ve bunu uygulamıştır. Bu nazım ölçüsünü "BALA'DAN SESLER","NESTEREN " ,"LİBERTE" adlı şiirlerinde kullanmıştır.       Şiirlerinde felsefi bir hava vardır. Ölüm,hayat , varlık,insan ,tabiat gibi konular üzerine felsefik düşüncelerini şiirler aracılığıyla aktarmıştır .          ŞİİR   KONULARI 1) Dünya Zevkleri 2) Tabiat ...
                ZİYA  PAŞA  Hayatı: 1829 yılında doğmuştur. Asıl adı Abdülhamid Ziyaüddin'dir. Eserlerinde kendisini Ziya olarak tanıttığı için ismi Ziya olarak kalmıştır. Osmanlı'da bulunan Sıbyan mektebinde Far sça ve Arapça eğitim almıştır. Buradan devlet memuru olarak mezun olmuştur. Bab-ı Ali 'de göreve başlamıştır. M.Reşit Paşa'ya yazdığı kasidenin beğenilmesi sayesinde sarayda bulunan Mabeyn'de göreve başlamıştır. Ziya Paşa burda Fransızca'sını ilerletmiş,batı kültür ve edebiyatı ile tanışmıştır. M.Reşit Paşa’nın ölmesi üzerine sadrazam olan Ali Paşa ile sürekli bir mücadele halinde olmuştur. Hayatı boyunca Yunanistan büyükelçiliği,Kıbrıs ve Amasya mutasarrıflığı ,Suriye ,Konya ve Adana valiliği gibi görevlerde bulunmuştur. Çeşitli gazeteler çıkarmış,bu gazetelerde Osmanlı'da ki değişimin gerekliliğini vurgulamıştır. Hedefinde her zaman Ali Paşa'yı yermek ve eleştirmek vardır. Ziya Paşa hayatı boyunca hep ikilemd...

Tevfik Fikret'in Şiir Anlayışı

                            TEVFİK FİKRET : Tevfik Fikret'in şiir anlayışı üç aşamada incelenmektedir.   1. Aşama : Şiir yazmaya başladığı andan 1896 yılına kadarki dönemi kapsar. Divan edebiyatı etkisinde gazel, nazire, tevhit yazmıştır. Herhangi bir ruhsal sıkıntısı yoktur. Dünyayı Nur-u Mevla'nın yansıması olarak görür.  2. Aşama : 1896 - 1901 yılları arasındaki dönemi kapsar. Bu dönemde şiirlerinde yılgınlık, bunalım ve kaçış temaları ön plana çıkar. 3. Aşama : 1901 - 1915 yılına kadar yani ölene kadar sürer. Eserlerinde toplumun ilerlemesine karşı olan hurafelere karşı bir duruş sergiler, olayları ve durumları daha akılcı bir bakış açısıyla anlatır. Şiirlerinde toplumsal meselelere yer verir. Şiirlerinde 2. Meşrutiyetin hazırlayıcı fikirleriyle, toplumsal yapıdaki çürümeleri de konu edinir.     Kaynakça :     Yeni Türk Edebiyatı dersinde alınan notla...

Şinasi'nin Hayatı

Resim
                                           İBRAHİM  ŞİNASİ : Hayatı : — Asıl adı İbrahim’dir. — Eğitimini tamamladıktan sonra Tophane    kaleminde göreve başladı. — Bursalı Şeyh Zait’ten Arapça dersi aldı. — Fransız Reşat’tan Fransızca öğrendi. — 1840-1950 yılları arasında Osmanlı Devlet’i yurtdışına öğrenci gönderiyordu ve Şinasi de gitmek istedi. Sadrazam  Mustafa Reşat’ın desteğiyle Avrupa’ya mali eğitim almaya gitti. — Burada batı kültürünü inceledi ve yakınlık kurdu. — Meclis-i  Marif’te görev aldı. — 1859’da Tercüme-i Manzume’yi çıkardı ve Şair Evlenmesi ’ ni tamamladı. — 1960’ta Tercüman-ı Ahvâl’i çıkardı. — 1862’de Tasvir-i Efkar’ı çıkardı. Bu gazete Osmanlı’da fikir hayatında etkili olmuştur.1965 yılında da bu gazeteyi Namık Kemal’e devetti ve Paris’e gitti. — 1869’da İstanbul’a döndü.1871’de İstanbul’da hayatını ...